14 Kasım 2013 Perşembe

uzun zaman oldu

ve ben tabi ki hiç bir düzenli aktivitede bulunamayan bir insanım sonuçta. düzenli blog tutmayı da başaramayacağımı biliyordum. gerçi  bloğu açarken hayallerim vardı daha doğrusu geleceği olmuş gibi kabul etme durumu mu desem. çünkü düzenli yazdığımı, hatta günü gününe her şeyi aynen naklettiğimi varsaymıştım. geleceğe dair yollar vardır, her ihtimal kendi evreninde gerçekleşir teorileri vardır ya işte öyle bir şey o ihtimali gördüm diyelim. asıl o ihtimalin gerçekleşmesini engelleyen de bu görüş oluyor işte. bu kendi içinde bir paradoks sayılır mı dersiniz. tek cümleyle ifadesi, ''bir şeyin gerçekleştiğini farz edersen o şeyin varsayılan evrende gerçekleşme ihtimali sıfırlanır'' olur sanırım. dikkatli bakarsanız bu cümlenin, yapılan programlara neden uyamadığımızı da açıkladığını görürsünüz. gidiş yolunu bulduğunuz problemleri neden sonuna kadar çözmediğinizi de açıklar. ben okulda matematik sorusu çözerken başka biri cevabı söylediğinde öğretmende doğru derse, çözümü bilmediğim halde uğraşmaktan vazgeçen kişiyim. yani bu cümle beni de açıklar. çünkü ben buldum. he he.
hem en temel fizik yasalarını da kullanabilirim. entropiyi al mesela. her şey düzensizliğe gider. evren kaosa sürüklenir diyor. işte biz de öngörülebilen bir geleceğe giden ihtimalleri yaptıklarımızla eliyoruz. belirsizliğe gitmek adına mutlu olacağını hatta rahat olacağını bildiğin yolları bile es geçiyosun.
işte böylece hem bloğun düzensizliğine hem ders çalışmama sorununa bilimsel açıklamalar getirmiş olduk. başta amaç bu değildi ama yazı öngörülemez bir şekilde ilerledi. o yüzden yayınlıyorum. nasıl biteceğini bilerek yazdıklarım da taslak olarak duruyor.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder