12 Mart 2015 Perşembe

adventure time



bu cartoon network çizgi filmi gerek çizimlerindeki farklılık gerek konuları işlemesindeki beklenmedik hamleleriyle oldukça şaşırtan ve hayal gücüne saygı duyduran bir yapım. bana çocukluğumdaki gibi çizgi filmleri takip etme alışkanlığı kazandırdı tekrar. özellikle ilk sezonu hem çocuklara hem yetişkinlere hitap edebilen az sayıdaki yapımlardan biridir. sonraki sezonları daha çok yetişkinlere hitap etse de çocuklar da eğlenerek izleyebilirler sanıyorum.

ben bölümlerinden bazılarını sonradan hatırlamak için özet yapayım dedim. geri kalan sezonları türkçe dublajlı buldukça izlemeye devam edeceğim çünkü orijinal seslendirmeye göre daha iyi iş çıkarılmış ve izleme zevkini katlamış gerçekten de. tabi orijinal seslendirmenin de kendine göre avantajları var. mesela bazı karakterler aksanlı konuşuyor. bmo japon aksanıyla, tombiş fil texas aksanıyla konuşuyor. sonra şarkıları türkçede bazıları çevrilirken bazıları çevrilmemiş. siz yine de şarkıları orijinal halinde alın diyorum çünkü çok özenli işler çıkarmışlar. marceline'in sesi çok güzel. jake'in making bacon pancake'ini de orijinalinden duymanız şart. şimdi listeye geçiyorum. zamanla güncelleyebilirim umarım. sıralama rastgeledir.


`jake suit` fin jake'in bedenini koruyucu bir zırh gibi giyer. jake bunun o kadar da iyi olmadığını düşünür. finn de tam tersini önerir. jack finn'in bedeninde onu en utanç verici konumlara düşürmye çalışır. alev prensesinin ailesinin önünde ı can puncha yo buns” söyleyerek dans eder. dizinin en komik anlarından biridir. sonunda volkana atlamaya kadar uzar iş. sonu ise yine ilginç bir şekilde biter. jack finn engellememesine rağmen volkana atlamaz ama iddiayı kazanan finn jake'in bedeniyle volkana atlar.

`no one can hear you` finn şeker krallığında uyandığında ortada kimse yoktur. bir tek jack vardır ama o da delirmiş gibi davranır. jack gökkuşağı atının ve şeker halkının ona sürpriz bir doğumgünü partisi hazırladıkları için ortada olmadıklarına inanıyordur. önce finn de ona inanır ama jake'in altı aydır beklediğini öğrendikten sonra araştırmaya başlar. jake'in girdiği tripler için bile leziz bir bölümdür. geyiğin ellerini çıkarışı akılda kalıcı acayip bir sahne içerir.

`hot to the touch` finn'in alev prensesiyle tanıştığı bölümdür. jack prenses çiklet için ağlayan arkadaşına yeni bir kız arkadaş bulmak ister. komedi olarak ilerleyen bölümde jack'in dostluğuna hayran kalırken finn'in alev prensesine söyledi samimi sözleriyle bize en duygusal ve romantik anlardan birini verir. "ı just like you. ı think ı… ı think ı like-like you. listen, when ı look at you, my brain goes all stupid. and ı just wanna hug you, and sit on the couch and play bmo with you. ı can’t explain why, but, ı never felt this way before and ı think we should be together."

`the tower` 6. sezonun ilk bölümlerinden sonra yine genel konu etrafında dönen, bir o kadar duygusal ve ders niteliğinde bir bölümü. finn kolunu geri almak ve babasının yüzüne bir yumruk atmak için uzaya bir kule inşa etmeye başlar.

`king worm` inception tarzı harika bir bölümüdür. finn bir rüyada sıkışmıştır ve kurtulmak için solucanı bulması gerekir. rüyada jake'in bile gerçek olmadığını öğrenecektir. kurtulmak için bastırılmış korkularını gün yüzüne çıkarır. burada hoş bir ayrıntı da aynaya baktığında kendini yapay kollarla insan evrenindeki hali gibi görmesidir.

`puhoy` bu bölüm finn ve jake'in konuşmasıyla başlar. finn üzgündür çünkü ateş prensesi ile ilişkisi için endişelidir. jake de ona tavsiyeler verir. girişi en güzel ve ilginç bölümlerden biridir bu diyaloglar nedeniyle. sonrasında finn yalnız kalmak için yastık kalesine girer ama nasıl olduysa yastıkların yaşadığı bir diyarda bulur kendini. yastık halkı finn'i aralarına kabul ederler. finn bir yandan çıkışı ararken bir yandan da zaman geçiyordur. finn yastık halkından bir kadınla evlenir, çocukları olur. finn hala bir yandan kendi dünyasına gidiş yolları arıyordur. karısı da durumu kabullenir ama finn'den kendisini unutmamasını ister. finn ise artık jake'in yüzünü bile hayal meyal hatırlıyordur ve sonunda artık gitmekten vazgeçer. zamanla iyice yaşlanır ve ölür. ama öldüğünde kendi yastık kalesinde jake ve bmo'nun yanında hiç bir şey hatırlamayarak uyanır.

`the monster` yumrular prensesinin evden kaçış hikayesidir. bölümde anlattığı kurtlarla yaşadığı olaylar özellikle çok komiktir. kurtların vücut dillerini okuyabildiği için onlara isim verir ve onlarla aya doğru ulur. diğer bölümler kadar olmasa da yumru için listeye girmesi gereken bir bölüm olduğunu düşünüyorum.

 `holly jolly secrets part ıı` buz kralının geçmişi hakkında ilk defa bir şeyler öğrendiğimiz noel bölümü. fnn ve jake buz kralının attığı kasetleri alıp izlerler ve son kasette zavallı simon'un tacı bulmasıyla başına gelenleri ve nişanlısını kaybettiğini görürler. bundan sonra buz kralını artık serinin kötü karakteri değil sempati ve merhamet hissettiğimiz deli ve çılgın bir karakteri olarak görürüz. bölümün sonunu noel'e bağlamaları da oldukça hoştur.

`memory of a memory` bazen adventure time'ın bir bölümü üzerinde düşününce bu kadar şeyi 10 dakikaya nasıl sığdırdıklarına şaşırıyorum. bu bölümde onlardan biri kuşkusuz. finn ve jake marceline'in hatıralarına girerler. ama sonunda marselin'in eski erkek arkadaşı ash tarafından kandırıldıklarını anlarlar. finn'in bulduğu çözüm dahiyanedir. zaten finn kendini öyle görmese de çoğu zaman zekice çözümler bulur aslında. bölümde marselinin oyuncak ayısı hamboyla ilgili şeyler de öğreniriz. en iyi bölümlerden biridir.

`lemonhope` beşinci sezonun sonlarından bu iki bölümün amacı duygusallık olmamasına rağmen ağlatma potansiyeli olması oldukça ilginçtir ve büyük bir başarıdır aslında. umutlu limonu limon halkı kendilerini feda ederek özgür bırakırlar. prenses çiklet ona ders verir çünkü bir gün umutlu limonun limon halkının kurtarıcısı olacağına inanır. ne var ki umutlu limonun kendi özgürlük felsefesi vardır. eğer halkı onun özgür olmasını istediyse o zaman özgür olacak ve istemediği şeyleri yapmayacaktır.

 ikinci bölümde gördüğü rüyalar ile ki her rüya uzun uzun incelenmeyi hak edecek kadar muhteşemdir, umutlu limon neyin yanlış olduğunu sorgulamaya başlar. önce rüyaları özgürlüğün bedeli olarak yorumlar ama bulutta yaşayan yaşlı adam ona yardım eder vicdan azabı yüzünden umutlu limon fiziken özgür olsa da gerçekte özgür olmadığını anlar. o kafasıyla değil elleriyle ve kalbiyle öğreniyordur. bunun üzerine umutlu limonumuz, limon halkını kurtarır ve prenses çikletin orada kalma teklifini kabul etmeyip yine yola koyulur. prensesin ona yazdığı şarkı eşliğinde 1000 yıl sonra yine evine gelir. o şarkıyla biz de çizgi film izlerken ağlamış oluruz. bu iki bölümden suç ve ceza tadı almak da mümkün.


`the vault` finn'in rüyalarıyla başlayan bölüm ooo diyarının geçmişi hakkında bilgi vermesiyle oldukça önemlidir. mantar savaşından sonra yeniden düzenin kurulması için oldukça zor zamanlar yaşanmış olduğunu görürüz. ayrıca prenses çikletin göründüğünden yaşlı olduğunu da öğreniriz.

`ı remember you` bu çok özel bir bölümdür. çoğunun favori bölümü olmasına şaşmamak gerek. buz kralı ve marselin'in geçmişi hakkındadır. buz kralının prensesleri kaçıran kaçık bir ihtiyar olma serüvenini izleyince ona sempati duymamak mümkün değildir.

`fionna and cake` buz kralı fin ve jack'in fanfiction'ını yapar. bütün karakterler cinsiyet değiştirmiştir. finn, fiona jake de cake olmuştur. yazarlar bu bölüm ile hayranlara büyük bir iyilik yaptıklarının farkındalar mıdır merak konusu.

`ıt came from the nightosphere` iğrençlikte yarışan bölümdür. üstüne osuruk şakasıyla biter.

`the lich` serinin en karanlık bölümleridir kuşkusuz. buz kralı artık nötr olduğu için açılan kötü karakter boşluğunu lich oldukça doldurur. yine de en kötü yanı finn'in iyi niyetinin evreni yok olmaya götürdüğünü görmektir ki çok güzel bir ders de verir aslında. bu bölümle dizi kozmik seviyeye ulaşır.


bir de dizinin hikaye sürekliliğini sağlayan bölümleri var. bunları arka arkaya izlemek gerektiği için buraya sırayla yazıyorum.

sezon 1: the enchiridion, his hero
sezon 2: mortal folly, and mortal recoil (lich'in göründüğü bölüm)
sezon 4: the lich ve devam bölümleri
sezon 5: finn the human, jake the dog.